DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, evvelki akşam Habertürk’te Sena Alkan ve Fevzi Çakır’ın sorularını yanıtladı. Gündeme yönelik açıklamalarda bulunan Babacan Meclis’e en az 15 vekil sokmayı beklediklerini söyledi.
Babacan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
SAHADA HALA KARARSIZLAR OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ: Gittiğim her yerde yüksek kuvvetli değişim talebini görüyorum. Bu havayı en son Kasım 2002 seçimlerinde gördüm. Alanda hala kararsızların olduğunu görüyoruz. 2002 seçimine giderken ülkedeki özgürlüklerle ilgili baskılar hem de ekonomik kriz değişim talebi oluşturdu. Yasaklarla, yoksullukla ve yoksunlukla çaba demiştik. Benim de zamanında kurucusu olduğum parti bu 3 Y bulamacı oldu. Bugün adalet, özgürlük, demokrasiden bahsediyorsak Millet İttifakı’nda bulunuyor. Herkesin satın alma gücü düştü. Memurlar, emekliler, herkesin fakat herkesin 1 aylık maaşı ile alabildiği neydi, bugün 1 aylık maaşı ile ne alabiliyor.
AK PARTİLİLER İÇİN BEN KENDİ İÇLERİNDEN SESİM: Tekrar adalet, özgürlük diyorsak yeni başlangıç yapmamız lazım. Bu siyaset bilimciler ve tarihçiler tarafından tespit edilmiş gerçek. Uzun mühlet iktidar gücü kullanılan insanları bozuyor. Güç yozlaştırıyor, mutlak güç mutlak yozlaştırıyor. Süreç çok uzayınca hukuk, kural tanımamaya başlıyor önderler. AK Parti’nin kuruluş tüzüğünde 3 devir diyorduk. Özel konuşmalarımızda ‘Ben üç periyot sonra ayrılacağım, vakıf işlerinde olacağım’ dedi fakat olmadı. Vaktinde bırakmayı bilemedi. Hem ülke hem partisi hem kendisi ziyan gördü. AK Partililer için ben kendi içlerinden bir sesim.
15-22 ORTASI MİLLETVEKİLİMİZ SEÇİLEBİLİR: Bizim üye yapımız bütün siyasi partilere oy vermiş insanlardan geliyor. Bizim seçmenlerimizin yüzde 100’ünü CHP logosu altına ‘evet’ mührünü bastırmaya ikna edemeyebiliriz. Fakat alanda vakit içerisinde gördüğümüz şu; beşerler bunu anladı. Birinin aldığı öbürünün kaybettiği bir şey değil herkesin topluca kazandığı bir sistem. Bizim milletvekili adaylarımız DEVA Partili olarak listeye giriyorlar. Seçildikten sonra DEVA milletvekilleri olacaklar. 26 adayımız var. İddiamız 15 ile 22 ortasında görülüyor. En az 15’i seçilecek üzere görünüyor. Bütün arkadaşlarımız çok uğraşlı.
EN UFAK BİR KUŞKU OLSA DEVA’YI KURMAZDIK: Bu geniş bir işbirliği bu. Yalnızca bizim arkadaşlarımız yok olağan o listelerde. Saadetli. Gelecek Partili, Demokrat Partili, YETERLİ Partili arkadaşlarımız var. 6 parti olarak yola çıkarken birbirimize güvenerek yola çıktık. Birbirimizi tanıyorduk, bu süreçte daha yeterli tanıdık. Birbirimizin beden lisanını tanıdık. Birbiriyle ahenk sağlamış, ortak siyaset metni hazırlamış kadro olarak hazırız. Şampiyonlar ligi, yıldızlar karması diyoruz biz. 13 yıl bakanlık yaptım. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en uzun müddet bakanlık yapanlardan bir tanesi oldum. Şayet o devirle ilgili en ufak telaş, kuşku, kuşku olsaydı DEVA Partisi’ni kurmazdık.
SAYIN İNCE’NİN TABİİ Kİ KENDİ KARARIDIR: 1 aydır miting konuşmalarımın yüzde 80-90’ında temelde iki tercih var diyorum. Bu bir referandum diyorum. Nihayetinde Cumhur İttifakı mı, Millet İttifakı mı? Mevcut sistem siyasi partileri küme olarak hareket etmelerini gerektiren sistem. Münferit hareketlerle tek başına iktidar olunması mümkün değil. O partinin genel liderinin partisinin dayanağı ile Cumhurbaşkanı olabilmesi mümkün değil. Ne zamanki anayasa değişir, parlamenter sisteme geçilir, o günün parametreleri farklı işler. Sayın İnce’nin çekilmesi tabii ki kendi karardır. Diyecek bir şey yok.
20 BAKANIN 5 YIL BOYUNCA MESKEN ÖDEVİ HAZIR: ‘Anlaşabilecek misiniz’ diye soruyorlar, biz anlaştık. Biz seçimden 14 ay evvel oturduk. Yalnızca genel liderler değil, genel lider yardımcılarımızdan oluşan 7-8 komite kurduk. Basın müşavirlerimiz birlikte kahve içiyorlar artık. Uzun bir ahenk ve birbirimize alışma periyodu geçirdik. Ne yapacağımıza karar verdik. 2300 maddede 20 bakanı 5 yıl meşgul edecek konut ödevi hazır.
BAZI SIKINTILAR 90 DAKİKADA ÇÖZÜLECEK: Birinci yapacağımız, cumhurbaşkanımız mazbatayı aldıktan sonra konuşma yapacak. O konuşma birtakım sıkıntıların çözülmesine yöneliktir. Söz özgürlüğü, basın özgürlüğü inanın 90 dakikalık konuşma sürecine Türkiye’deki özgürlük iklimi anında çözülür. Denilecek ki, ‘ey gazetecilerimiz, yorumcularımız, çizerlerimiz artık özgürsünüz. Biz hiçbir gazeteciyi bizi eleştirdi diye işverenine telefon edip işten kovdurtmayacağız’ diyeceğiz. Yargının bağımsızlığı 90 dakikada yapılacak konuşmayla çözülecek. Yargıçlarımıza ‘artık vicdanınızın sesini dinleyin, AİHM içtihatlarına bakın’ diyeceğiz.
EKONOMİK GÖSTERGELER DÜZELECEK: İktisadın temelinde hukuk, adalet, özgürlükler, demokrasi var. Öncelikle temeli sağlamlaştırırken eş vakitli iktisatta rasyonaliteyi yerine getireceğiz. En kıymetli sorun enflasyon. En çağdaş hırsızlık metodu. Enflasyonla gayret birinci öncelik olması zorunda. Buna odaklanınca döviz kuruyla ilgili istikrar gündeme gelecek. Risk primi düşecek. Bizim iktidarımızın ayak sesleri yaklaştıkça ekonomik göstergeler düzelmeye başlayacak demiştim.
DÜZGÜN İSİMLERLE ÇALIŞILACAK: Her partinin 2 iktisat kurmayı toplantı yaptı. Biz ehliyet ve liyakatle gidiyoruz. Takımlarda sorun yok. Merkez Bankası takımı için kaç tane aday elimizde hazır. Eminim ki, öteki partilerde de var. Düzgün isimler çakışacaktır. Burada particilik yapmamak lazım. Elimizdeki insan kaynağı havuzunda en âlâ o misyonu kim yapacaksa partisine bakmadan görevlendirmek lazım. Her partide argümanlı arkadaşlarımız olabilir, aday olarak kendilerini öne çıkarabilirler. Bunlarla ilgili oturup karar verilecek.
IMF’DEN DAHA BÜYÜK KAYNAKLAR VAR: IMF ile kredi kontratlarımız olduğu periyot oldu, olmadığı periyot oldu. Türkiye IMF’nin hissedarı. Bizim IMF’de yönetim kurulu üyemiz oldu. IMF üyesi ve ortağı olduğumuz kurum. IMF ülkelere akıl ve para verir. Akıl kısmına gelince. Türkiye’nin insan kaynağı kapasitesi IMF’nin insan kaynağı ve kapasitesinden çok daha değerli. Sıkıntı akılsa bizde çok fazlası var. IMF’nin kaynaklarından dünyada çok daha büyük kaynaklar var. Düzgün iktisat siyaseti ortaya koyduğumuzda zati itimat dünyadaki kaynakları Türkiye’ye akıtacaktır. Milletlerarası kuruluşlarla natürel ki istişare halinde oluruz. Burada yanlışsız kararları verecek siyasi irade kıymetlidir.
ENFLASYONUN TEK HANEYE İNMESİ VAKİT ALACAK: Ekonomimiz son yılların en makus durumunda. Bunu herkes görüyor, şahsen yaşıyor. Geçen uğradığım bir kasap ’50 gram kıyma istiyorlar’ dedi. İktisadın düştüğü durumu herkes biliyor. Merkez Bankası’nın net döviz konumu eksi durumda. Cari açık da fazla. Sarsıntının getirdiği yük var. 50-100 milyar ortasında yük var. Başta İstanbul olmak üzere öteki kentlerimizi zelzelesi hazırlama ile ilgili kaynak muhtaçlığı var. Kurumsal yapıyı 1 ayda ayağa kaldırırız. Kriz iklimini üzerimizden atmamız, galiba tabanı gördük artık yükseliş başladı hissiyatını en geç 6 ayda oluştururuz. Enflasyonun tek haneye inmesi biraz vakit alacak, onu söyleyelim. (HABER MERKEZİ)