Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, teğmenlerin kılıçlı yemini soruşturması hakkında sorulara karşılık verdi.
“Konu ile ilgili başlatılan inceleme ve akabindeki Yüksek Disiplin Heyetine (YDK) sevk süreci devam etmektedir. YDK’ya sevk edilmenin karar manasına gelmediğini, sürecin devam ettiğini ve şimdi bir karar verilmediğini ayrıyeten belirtmekte fayda var” denilen açıklamada şu tabirler kullanıldı:
‘ÖNCEDEN PLANLANARAK ORGANİZE EDİLDİ’
“Özetle, Kara Harp Okulu Sancak Dönem Teslim ve Mezuniyet Merasimi öncesi birtakım öğrenciler, yönergede yapılan değişiklikle kaldırılan metni okumak istediklerini amirlerine tekraren iletmiş, bunun mümkün olmadığı ise kendilerine defaatle bildirim edilmiştir.
Törenin sona ermesinin akabinde devir birincisi tarafından teğmenlerin merasimin icra edildiği alanda toplanmaları anons edilmiş, ailelerin alandan dışarı çıkmaları istenmiş, basın mensupları merasim alanına davet edilmiştir.
– Kılıç çatma esnasında buyrukların hilafında kaldırılan metnin okunacağından yalnızca hareketi organize eden teğmenlerin bilgisinin olduğu,
– Teğmenlerin büyük çoğunluğunun yalnızca kılıç çatılacağı kanısı ile toplandıkları, Konuk Askerî İşçinin de olay yerine gelmelerinin bu kanıyı teyit ettiği,
– Yapılan hareketin mezun olmanın sevinciyle anlık gelişen bir durum olmadığı, evvelden planlanarak organize edildiği,
– Kimi öğrencilerin ısrarlı taleplerine karşın bahse husus disiplinsizliğe karşı amirlerin merasim öncesinde gerekli önlemleri almadıkları ve hareket esnasında müdahalede bulunmadıkları tespit edilmiştir.
‘ASKERİ HİYERARŞİ İÇİN KABUL EDİLEMEZ’
Eylemi organize eden teğmenler ile kastı, kusuru, ihmali yahut sorumluluğu olan öteki çalışanın 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunu kapsamında YDK’ya sevklerine yönelik süreç başlatılmıştır.
İsnat edilen cürüm, kılıç çatmak yahut ‘Mustafa Kemal’in Askerleriyiz’ demek değil, amirlerin ikazlarına karşın kasıtlı, organize ve planlı bir disiplinsizlik yapmaktır. Olaya ait yapılan inceleme ve soruşturmanın okunan metinle yahut içeriğiyle bir ilgisi yoktur. Yemin metnini okuyan onlarca teğmenden yalnızca aksiyonu organize edenlerin YDK’ya sevklerine yönelik sürecin başlatılması bunun en büyük göstergesidir.
Burada kıymetli olan, içerik ne olursa olsun disiplin sürecinin her vakit birebir biçimde işletilecek ve disiplinden asla taviz verilmeyecek olmasıdır.
Söz konusu hareket, amirlerin müsaadesi olmadan, küme hâlinde organize edilmiş, basın davet edilerek hareketin bilinmesi istenmiş ve emir-komuta zinciri devre dışı bırakılmıştır. Bu, askerî hiyerarşi için kabul edilemez bir durumdur. Bunun görmezden gelinmesi mümkün değildir.
Disiplinsizliğin ‘ama’sı, ‘lakin’i, ‘fakat’ı olmaz, olamaz, olmamalıdır. Olaya karışanların genç olmaları, daha evvel disiplin cezası almamış olmaları, başarılı olmaları, okunan metnin daha evvel yürürlükte olması üzere münasebetler disiplinsizlik gerçeğini değiştirmez.
Aklıselim insanların bunun bir disiplinsizlik olayı olduğunu anlamalarından memnuniyet duyuyoruz.
Bu yahut gibisi disiplinsizlikler emsal teşkil edebilir ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) birlik ve beraberliğine ziyan vererek kümeleşmeleri tetikleyebilir.
Sıralı amirlerin buyruklarına karşın yapılan bu tıp aksiyonlar hiyerarşiye saygısızlığın yayılmasına ve astların üstlere karşı hürmet ve itimadının azalmasına, itaatsizliğin olağanlaşmasına neden olur.
Yapılan bu disiplinsizlik ile TSK’ya mesnetsiz iftiralar atılmasına, kamuoyunda 3 aydır TSK’nın tartışılmasına ve yıpratılmasına taban hazırlanmıştır.
Sonuç olarak; askerliğin temeli disiplindir. Disiplin de, binlerce yıllık ulu tarihimizden süzülüp gelen ulusal, manevi ve mesleksel değerlerimizden oluşan kurallardır. TSK mensubu tüm işçi bu kuralları bilir ve uygulamakla yükümlüdür. TSK’da müesses disiplinin koruması ve idamesi olmazsa olmazdır.”
(HABER MERKEZİ)